Résultats connexes

• had (n.)
  حدود
  plus ...
• etraf (n.)
  حدود
  plus ...
• sınır (n.)
  حدود
  plus ...
• hudut (n.)
  حدود
  plus ...
• aydınlatma (n.)
  ضوء
  plus ...
• ışıklandırma (n.)
  ضوء
  plus ...
• nur (n.)
  ضوء
  plus ...
• pırıltı (n.)
  ضوء
  plus ...
• aydınlık (n.)
  ضوء
  plus ...
• ışık (n.)
  ضوء
  plus ...
• sınırı açma
  فتح الحدود
  plus ...
• mümkün (adj.)
  في حدود الإمكان
  plus ...
• sınırı geçmek
  جَاوَزَ الحُدُود
  plus ...
• sınırı kapatma
  إغلاق الحدود
  plus ...
• Allah'ın koyduğu sınırları aştı
  تجاوز حدود الله
  plus ...
• sınırı geçmek
  اِقْتَحَمَ الحُدُود
  plus ...
• sınır anlaşması
  اتفاقية الحدود
  plus ...
• polinom (adj.)
  متعدد الحدود
  plus ...
• sınır çatışmaları
  اشتباكات الحدود
  plus ...
• sınır güvenliği
  أمن الحدود
  plus ...
• sınır muhafaza
  حرس الحدود
  plus ...
• sınır geçme
  عبور الحدود
  plus ...
• olanaklı (adj.)
  في حدود الإمكان
  plus ...
• olabilir (adj.)
  في حدود الإمكان
  plus ...
• olası (adj.)
  في حدود الإمكان
  plus ...
• takriben (adv.)
  في حدود كذا
  plus ...
• leke (n.)
  ضوء كاشف
  plus ...
• benek (n.)
  ضوء كاشف
  plus ...
• far (n.)
  ضوء علوي
  plus ...
• ışıldak (n.)
  ضوء كشاف
  plus ...

les exemples

• Higgins sınırdan geçişe... ...yeşil ışık yakana kadar bekleyin.
  (الآن، يمكننا الجلوس حتّى يعطي (هيغنز الضوء الأخضر لعبور الحدود
• Eyalet sınırını geçene kadar ay ışığında gidiyoruz.
  سنقود تحت ضوء القمر .حتى نعبر حدود الولاية